Dolar : Alış : 32.2448 / Satış : 32.3029
Euro : Alış : 35.1355 / Satış : 35.1988
HAVA DURUMU
hava durumu

Adana

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 14 Kategoride 1556 İçerik Bulunuyor.

Röportajlar

KONUT STOĞU TÜKENMEK ÜZERE

03 Ağustos 2020 - 1.018 kez okunmuş
Ana Sayfa » Gündem»KONUT STOĞU TÜKENMEK ÜZERE
KONUT STOĞU TÜKENMEK ÜZERE

KONUT STOĞU TÜKENMEK ÜZERE

İnşaat yeniden ekonominin lokomotifi olacak

Adana’da uzun yıllardan beri etkin lokasyonlarda kaliteli konut üreten Karatoprak İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karatoprak, inşaat sektörünün 20 yıllık serüvenini İşte Life Dergisi’ne değerlendirdi. Karatoprak, ekonomide yaşanan durgunluk nedeniyle biriken konut stoğunun yılın başlamasıyla birlikte erimeye başladığını belirten yazısında Suriye’deki çatışmaların sona ermesi durumunda inşaat sektörünün yeniden hızlı bir büyüme sürecine gireceğini savundu.

Ülkemiz, gelişen buna bağlı olarak da ihtiyaçları artan bir ülkedir.Diğer ülkelerde olduğu gibi bizim ülkemizde de gelişimin ana eksenini kaçınılmaz olarak inşaat sektörü oluşturmaktadır. Barajlar, enerji, üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekanlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekanlar ile o mekanları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı inşaatla atılmaktadır. Geleceğe güvenle yürüme kararlığı olan bir ülke bu yürüyüşüne hiç şüphe yok ki inşaatla devam edecektir.

Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında, inşaat sektörü gayrisafi Milli Hasıla içerisindeki payı yaklaşık yüzde 30 seviyesindedir.İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörü çalıştırmakta ve  ekonominin lokomotifi olmaya devam etmektedir. İnşaat sektörünün gelişmesinde, hükümet politikalarının, uluslararası kredi kuruluşlarının politika ve ekonomiyi etkileyen kararının doğrudan etkisi bulunmaktadır.
Ülkemiz bugün güçlü ekonomiye geçiş sürecindedir ve bu yönde inşaat sektörü önemli rol üstlenmektedir. İnşaat, yaşamsal düzeyde önemli eserlerin hayata geçmesini sağlayan sektörlerden birisidir. Dünya her geçen gün daha çok insan barındırmak zorunda. Genç nüfus artmaktadır. Artan nüfus ile birlikte dünya hızla değişmekte gelişmektedir, bu gelişim insan ihtiyaçlarının da arttırmaktadır.
İşte inşaat sektörünü artan insan ihtiyaçlarını karşılamak için anahtar rol üstlenen bir sektördür. İnşaat ekonomilerin en önemli sektörleri arasındadır.Sektörün ekonomi içindeki doğrudan payı yüzde 8 dolayındadır. Dolaylı pay ise kendisine bağlı farklı sektörler hesaba katıldığı zaman yüzde 30 düzeyindedir.

Ekonomimizde iç ve dış dinamiklerden kaynaklanan önemli dalgalanmalar yaşanmaktadır. Şöyle ki inşaat sektörü 2001 krizinin ardından hızla küçülmüştür. Ancak, 2002 kriz yılından itibaren uygulanan istikrar programı ile toparlanma sürecine girmiştir.2004-2006 yılları arasında sektör rekor oranda büyüme göstermiştir.  2006 yılında yüzde 25.96 büyümeye ulaşmış, ancak 2008 yılından itibaren tekrar durgunluk sürecine girilmiştir. Küresel krizden ve ekonomik daralmadan en çok etkilenen sektörlerin başında inşaat sektörü gelmektedir. 2012 yılındaki durgunluğun ardından 2013 yılında yılının birinci çeyreğinde piyasa beklenti üzerinde artış kaydetmiştir ve genel ekonomideki büyüme oranı yüzde 7.96 iken, inşaat sektörünün büyüme performansı yüzde 14 olarak gerçekleşmiştir.
Bu veriler ile sektörün Gayrisafi Yurtiçi Hasılası içindeki payı 2013 yılında yüzde 8.1 olmuştur.
2015 yılı, küresel ekonomilerdeki dalgalanmalara, komşu ülkelerdeki gerginlikler seçim sürecine girmiş olması nedeniyle kritik bir yıl olarak başlamıştır.
 Türkiye ekonomisi 2015 yılında yüzde 6 alanda büyümüş büyümeye yüksek katkı, özel tüketim harcamaları ve kamu harcamalarından kaynaklanmıştır. 2016 yılı ise tüm dünyada farklı gelişmelerin yaşandığı bir yıl olmuştur. Dünyada küresel ekonomi büyüme beklentisi yüzde 3.1 olup, 2016 yıl sonu beklentileri küresel kriz sonrası en düşük büyüme oranı yaşandığı yıl olmuştur.
Türkiye dışa açık ve tüm dünya ülkeleri siyasal ve ticari bağları kuvvetli bir ülke olarak küresel  hareketlerden 2016 yılında etkilenmiştir. 2017 yılı jeopolitik risklerin etkisi, dış siyasetteki dengeler, küresel ekonomilerde iyileşme, parasal politikalar nedeniyle sermayenin gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere kaymasıyla, ekonomide dengelerin sağlaması için yoğun çaba sarf edildiği bir yıl olmuştur. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisi yine kendisini muhafaza edebilmiştir.
Para ve maliye politikalarında önemli tedbirler ortaya konmaya devam etmiştir. Reel sektörün krediye erişimleri kolaylaştırılmış, konut sektöründe mobilya ve biraz eşyasını, geçici vergi indirimleri, ekonomideki büyümeyi destekleyecek   şekilde yeni teşvik unsurları hayata geçirilmesi, alınan tedbirler sayesinde ekonomi ilk 6 ayda gayrisafi yurtiçi hasıla zincirlenmiş hacim endeksine göre yüzde 5.1 oranında büyüme performansı sergilemiştir.
Büyümede özel tüketimin yanı sıra ihracat ve yatırımın artışına dair nispeten dengeli büyüme performansı gözlenmesi, ekonominin sürdürebilir olması açısından önem arzetmektedir.  2016- 2017 yılındaki bu başarıda inşaat sektörü önemli bir rol üstlenmiştir.

Türk inşaat sektörü sağladığı döviz girdisi, istihdam, kalifikasyon, teknoloji transferi, makine parkı ve ihracat katkısı ve diğer katları ekonomide önemli bir yer tutmaktadır. 2018 yılına geldiğimiz zaman küresel ekonomi açısından zorlu ve sıkıntılı bir yıl olmuştur. FED’in faiz artışları ve gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulması, ‘Brexit Süreci’ndeki belirsizlik, Amerika’nın İran ambargosunun petrol fiyatlarına yansımaları, artan ticaret engelleri, daralan finansal koşullar, süregelen jeopolitik gerilimlerin etkisi, ülkemizdeki kur ve faiz tarafında yaşanan ve bu şoklar sonucu yükselen enflasyon büyümede ivme kaybının yaşanmasına neden olmuştur.
2018 yılında inşaat sektöründe 1 milyon 615 bin kişi istihdam edilmiş olup, sektörün tarım dışı istihdam içindeki payı sadece yüzde 7.05 olmuştur. Mevsim etkisinden arındırmış insan sürekli çalışan işçi sayısı 1 milyon 843 bin kişi olarak olmuştur. Bu dönemde bir önceki Eylül ayına göre 321 bin kişi azalmıştır.
2019 yılının ilk çeyreğinde Gayri Safi Milli Hasıla’daki 2.6 oranında daralmaya karşın inşaat sektörünün 10.9 oranında negatif performans göstermiştir. Yani Gayri Safi Milli Hasıladaki yüzde 2.6 daralmanın çok üzerinde inşaat sektörü bir daralma göstermiştir. Ülkemizde 2019 yılında kamu harcamalarında öncelik tasarruf, politika ve bütçe harcamalarını dengede tutma yönünde politikalar benimsenmiştir. İhalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak başlanmamış projeler askıya alınmıştır.Devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar için yeni ve daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulmuştur. Bu kapsamda 2019 yılı ilk çeyreğinde gerek kamu harcamalarındaki azalma gerekse konut sektörü kaynaklı olarak sektör ilk çeyreklerin negatif yönlü performans göstermiştir.  Genel ekonomideki durgunluktan ve gerek savaş etkileri, gerek terör etkileri gerekse dünya piyasalarındaki dalgalanmalardan doğrudan etkilenen Türkiye inşaat sektörü ilk çeyrekte yüzde 10.9 yani yüzde 11 oranında küçülme göstermiştir.

Bugüne kadar duyduğumuz sözler hep şuydu:  “Önümüzdeki yıl bu yıldan daha kötü olacak.” Böyle bir psikolojiyle piyasaların, sermayenin, üretimin, sanayinin, endüstrinin nasıl etkilenebileceğini siz düşünün.Geldiğimiz bu noktada 2020 yılına girmiş, ilk çeyreğini  hemen hemen doldurmuş olmak üzereyiz.  2020 yılına 2019’un sonuyla beraber çok güzel fırsatlar ve çok güzel planlamalarına girilmiş, özellikle faiz oranlarındaki indirim, uzun vadeli yatırımlar ve tekrar mobilya ve beyaz eşya ürünlerindeki taksitlendirmeler piyasada ciddi bir canlılığa sebep olmuştur. Hergelen yılın geçen yıldan daha kötü olacağının lanse edildiği Türkiye’de 2020 yılında da böyle olacağı söylenirken, 2020’de inşaat sektörü  çok farklı bir piyasa hareketliliğiyle başladı.  Hatta stoklarda müthiş bir yığılmayı beraberinde getiren 2019 üretilmiş konutları 2020’nin ilk iki ayında hemen hemen tükettik. Fakat gerek yönetmelikler, yerel yönetimler ile merkezi yönetim arasındaki usul tartışmaları, yerel seçimlerden sonra oluşan tablo, alınan kararlar ve uygulamalar, 2020’de inşaat sektörünün piyasaya açılabilme kabiliyetini biraz daha daraltmıştır.Önümüzdeki günlerde özellikle  Suriye’de barışın tesis edilmesiyle  inşaat sektörünün çok ciddi bir şekilde ivme kazanacağını söyleyebiliriz. Biz de Karatoprak İnşaat olarak bu sezon içerisinde yani 2020 yılı içerisinde 2 yeni şantiyemizi başlatacağız. Ayakta kalmayı başarabilen meslektaşlarımıza, konut üreticilerine, inşaat sektöründefaaliyet gösterenlere, altyapıda, taahhütte kamu ihalelerinde görev alan meslektaşlarımıza ve bu sektöre mal ve hizmet üretenlere sabır ve sebat diliyorum. Aynı zamanda İşte Life okuyucularına da güzel, mutlu yarınlar, aileleriyle, sevdikleriyle huzurlu, mutlu günler diliyorum. Allah’a emanet olun.

HÜSEYİN KARATOPRAK 

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz

İlgili Terimler :
FY Ajans