Üretirsek gelişiriz

Hayatımızı idame ettirmek, özgürce, rahat bir şekilde yaşamak istiyorsak, çalışmak ve üretmek zorundayız. Aksi takdirde yok olmamıza kadar gidecek bir yaşam serüveni bizi beklemektedir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konuda çok önemli bir sözünü hatırlatmak isterim. Büyük lider “Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.”diyerek çalışmanın ve üretmenin yaşamımızdaki önemini vurgulamaktadır.

Kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz gidermeliyiz, kendimiz üretmeliyiz. Yeni ürünler, yeni alternatifler geliştirmek ve üretimi sürekli hale getirilmek zarurettir. Çünkü üretim durduğu anda hayat olumsuzluğa doğru hızla sürüklenecektir.

Hem içinde yaşadığımız, verimli topraklara sahip güzel şehrimiz Adana ve bölgemiz hem de güzel ülkemiz, tarımsal üretime de sanayi üretimine de oldukça elverişli bir konumdadır. Son zamanlarda bölgemizde ve ülkemizde tarım alanında, özellikle tropikal meyve üretimi hızla gelişmekte ve yeni geçim kaynakları oluşmaktadır. Çiftçilerimize ve alternatif üretim yapmak isteyen girişimcilerimize devlet desteği şarttır. Bu destek hem ülkenin geleceğine hem de istihdama büyük katkı yapacaktır.

Arıcılık da bir başka çok önemli alanı oluşturmaktadır. Ülkemiz arıcılık alanında dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Adana ise Türkiye de Ordu ve Muğla’dan sonra üçüncü sıradadır. Ülkemiz sahip olduğu çok çeşitli bitki örtüsü ve uygun iklim koşulları ile arıcılık için son derece elverişlidir. İnsan hayatının devamlılığı için arı olmazsa olmazdır. Ancak bilinçsiz zirai ilaçlamalar, arıların toplu ölümlerine sebebiyet vermektedir. Bu alanda devlet denetimi şarttır.  Tarım Bakanlığı zirai ilaçlama ile ilgili bir standart getirmeli ve arı ölümlerini önleyici tedbirler almalıdır.

Tarım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk için çok önemliydi.  “Milli ekonominin temeli tarımdır. Bunun içindir ki tarımda kalkınmaya büyük önem verilmekteyiz.” diyerek tarıma nasıl baktığını ve tarımsal kalkınmanın Türkiye ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Son zamanlarda özellikle kadınlarımız tarafından birçok üretim kooperatifleri kurulmuş ve kadınlarımız çeşitli alanlarda ürün geliştirerek üretime ve ekonomiye dahil olmuşlardır. Kadınlarımızın kurmuş oldukları bu üretim kooperatiflerine devletimiz güzel destekler vermektedir. Ancak bu insanlar hem üretim yapmak, hem kooperatiflerinin resmi işlemlerini yürütmek hem de pazar aramak zorunda bırakılmamalıdırlar. 

Üretim yapmak isteyen insanların önü açılmalı, destek verilmeli ama kontrol ve denetim de elden bırakılmamalıdır.  Faydalı bir şey üretelim de ne üretirsek üretelim. İster kuşyemi, ister Ejder meyvesi. İster Reçel ister bal. İster buğday ister ister pamuk. Sanayiden Tarıma, Tekstilden Metale, meyveden sebzeye…

Üretirsek gelişiriz, kalkınırız, güçleniriz.

                                                                                         Şükrü Gedik